New England Journal of Medicine Tıp dergisinin son sayısında Asciminib isimli yeni bir TKI ilacının, daha önceden birden fazla TKI almış KML hastalarındaki sonuçları yayınlandı. Bu çalışmanın özetini sizler için derledik.
“Kronik miyeloid lösemi”; kısaltılmış ismi “KML” olarak bilinen kronik yani uzun sürede ve yavaş gelişen bir lösemi yani kemik iliğinde üretilen beyaz kan hücrelerinin kanseri olarak bilinir.
Tedavi seçenekleri arasında:
1. Tirozin Kinaz İnhibitörleri
2. Kemoterapi
3. Kök Hücre nakli bulunmaktadır.
Tirozin kinaz inhibitörleri (TKI’ler), KML’li birçok insan için ilk tercih edilen tedavi yöntemidir. KML’nin tanımlayıcı bir özelliği olan Philadelphia kromozomu, BCR-ABL1 adı verilen anormal bir protein üretir. TKI’ler, KML hücrelerinin aşırı artışına yol açan BCR-ABL1’in etkisini inhibe eder. TKI’leri ile tedavi edilen insanlar genellikle geleneksel kemoterapi ile tedavi edilenlere göre daha az ve daha hafif yan etkilere sahiptir. TKI’lerin KML’yi tamamen ortadan kaldırdığı kanıtlanmamış olmasına rağmen, çoğu insanda hastalığın uzun süreli kontrolünü sağlarlar. Hamilelik veya emzirme döneminde kullanılması tavsiye edilmez.
Mevcut TKI’ler arasında imatinib (Gleevec), nilotinib (Tasigna), dasatinib (Sprycel), bosutinib (Bosulif) ve ponatinib (Iclusig) bulunur. Imatinib “birinci kuşak” olarak isimlendirilen ilk TKI olduğu için hastalığı takip eden hematoloji uzmanlarının etkinliğini ve ilaca bağlı yan etkilerini en iyi deneyimledikleri TKI’dir. Dasatinib ve nilotinib ikinci kuşak, ponatinib ise genellikle diğer TKI’lere cevap vermeyen kişilere ayrılan daha yeni üçüncü kuşak TKI’dir.
New England Journal of Medicine Tıp dergisinin son sayısında Asciminib isimli yeni bir TKI ilacının, daha önceden birden fazla TKI almış KML hastalarındaki sonuçları yayınlandı. Bu çalışmanın özetini sizler için derledik.
GİRİŞ: Asciminib, BCR-ABL1’i diğer tüm ABL kinaz inhibitörleri için olanlardan farklı bir mekanizma yoluyla inaktif bir yapıya kilitleyen, BCR-ABL1 proteininin myristoil bölgesini bağlayan allosterik bir inhibitördür. Asciminib, T315I mutantı dahil olmak üzere hem doğal hem de mutasyona uğramış BCR-ABL1’i hedefler. Philadelphia kromozomu pozitif lösemili hastalarda asciminib’in güvenliği ve antilösemik aktivitesi bilinmemektedir.
YÖNTEMLER: Bu faz 1, doz yükseltme çalışmasında, önceki en az iki tirozin kinaz inhibitörüne karşı dirençli veya kabul edilemez yan etkilere sahip olan 141 kronik fazlı 9 akselere fazlı KML hastası alındı. Birincil amaç, maksimum tolere edilen dozu veya asciminib’in önerilen dozunu (veya her ikisini) belirlemekti. Asciminib günde bir veya iki kez uygulandı (10 ila 200 mg dozlarda). Ortanca takip süresi 14 aydı.
BULGULAR: Hastaların tamamı daha önceden tedavi edilmiş olan hastalar idi ve yaklaşık % 70’i (150 hastanın 105’i) en az üç TKİ almış idi. Maksimum tolere edilen asciminib dozuna ulaşılmadı. Kronik faz KML hastalarında, hematolojik nüks olan 34’ünde (% 92) hematolojik tam yanıt alındı. Başlangıçta tam sitogenetik yanıt alınmayan 31 (% 54) hastada tam sitogenetik yanıt elde edildi. Ponatinib’den dirençli veya kabul edilemez yan etkilere sahip olduğu düşünülen 14 hastanın 8’i (% 57) de dahil olmak üzere, değerlendirilen hastaların% 48’inde 12 ay boyunca majör moleküler yanıt elde edildi veya elde edilen majör moleküler yanıt devam etti. Bazal bir T315I mutasyonu olan 5 hastada (% 28) 12 ay boyunca majör moleküler yanıt elde edildi veya sürdürüldü. Klinik yanıtlar kalıcıydı ve 44 hastanın 40’ında majör moleküler yanıt sürdürüldü. Doz sınırlayıcı toksik etkiler olarak lipaz seviyesindeki asemptomatik yükselmeler ve klinik pankreatit saptandı. Sık görülen advers olaylar yan etkiler) yorgunluk, baş ağrısı, eklem ağrısı, hipertansiyon ve trombositopeni oldu.
SONUÇ
Asciminib’in, ponatinib’in başarısız olduğu olgular, T315I mutasyonu olan ve daha önceden birden fazla TKI almış hastalar da dahil olmak üzere, TKI’lere karşı dirençli veya kabul edilemez yan etkilere sahip KML’li hastalarda yararlı olduğu saptanmıştır.
Referans: Hughes TP et al. Asciminib in Chronic Myeloid Leukemia after ABL Kinase Inhibitor Failure. N Engl J Med 2019;381(24):2315-2326.