Anasayfa » Etiket: bortezomib

Etiket Arşivi: bortezomib

SELİNEXOR İLE ÜÇLÜ TEDAVİ MULTİPL MİYELOMDA KLİNİK SONUÇLARI İYİLEŞTİRİYOR

Sanal olarak takip ettiğimiz ASCO 2020 kongresinden hastalarımıza yeni tedaviler konusunda güzel haberler vermeye devam ediyoruz.
Faz 3 BOSTON çalışması, multipl miyelomlu (MM) hastalarda selinexor, bortezomib ve deksametazon (SVd) kombinasyonu ile bortezomib ve deksametazon (Vd) kombinasyonunu karşılaştırmış haftalık SVd kombinasyonunun haftada iki kez Vd ile karşılaştırıldığında progresyonsuz sağkalımı (PFS) ve toplam yanıt oranlarını (ORR) önemli ölçüde iyileştirdiğini bulmuştur.

Faz 3 BOSTON çalışması, multipl miyelomlu (MM) hastalarda selinexor, bortezomib ve deksametazon (SVd) kombinasyonu ile bortezomib ve deksametazon (Vd) kombinasyonunu karşılaştırmış haftalık SVd kombinasyonunun haftada iki kez Vd ile karşılaştırıldığında progresyonsuz sağkalımı (PFS) ve toplam yanıt oranlarını (ORR) önemli ölçüde iyileştirdiğini bulmuştur.

BOSTON Çalışması’nın (ClinicalTrials.gov Tanımlayıcısı: NCT03110562) ilk sonuçları, ASCO20 Sanal Bilimsel Programı sırasında Yunanistan’daki Atina Üniversitesi’nden Meletios Dimopoulos tarafından sunuldu.

Selinexor, sınıfının ilk oral, selektif bir exportin-1 inhibitörüdür. SVd kombinasyonunun daha önce nüks / refrakter MM hastalarında yapılan faz 1b/2 çalışmasında haftada bir kez SVd’nin iyi tolere edildiği ve anti-MM aktivitesi gösterdiği saptanmıştı.

BOSTON çalışması, daha öncesinden 1-3 anti-MM rejimi alan Nüks/dirençli MM hastalarında haftalık SVd ile haftada iki kez uygulanan Vd kombinasyonunu karşılaştıran faz 3 randomize bir çalışmadır. Birincil sonlanım noktası PFS olan çalışmanın ve ikincil sonlanım noktaları arasında ORR, toplam sağkalım (OS) ve MM’li birçok hastada haftada iki kez Vd rejiminin uzun süreli kullanımını sınırlayan periferik nöropati (PN) ile ilgili klinik sonuçlar bulunmaktadır.

Ortanca yaşları 67 (38-90 yıl) olan toplam 402 hasta çalışmaya alındı (195 hasta SVd ve 207 hasta Vd aldı; % 57.1’i erkekti). Başlangıçtaki hasta ve hastalık özellikleri açısından tedavi kolları arasında

Vd kombinasyonuna S eklenmesi, erken ve kalıcı bir PFS faydası gösterdiği ve SVd kolundaki hastaların Vd kolundaki hastalara kıyasla anlamlı derecede uzamış PFS’ye sahip olduğu (medyan, 13.93’e karşı 9.46 ay; HR, 0.70; P = .0075) görülmüştür. Çalışmayı sunan Dimopoulos, alt grup analizinde “PFS faydasının daha önce lenalidomide maruz kalan hastalarda da görüldüğünü” vurguladı.

Çalışmayı sunan Dimopoulos, “MM birinci basamak tedavisi olarak lenalidomid sıklıkla daratumumab ile birlikte kullanıldığından nüks/dirençli hastalık grubu için   IMiD içermeyen bir seçeneğe sahip olması BOSTON çalışmasının önemli bir bulgusu” dedi.

SVd kolunda Vd koluna kıyasla ORR önemli ölçüde daha yüksek saptandı (% 76.4’e karşı% 62.3, P = .0012). ORR’deki bu fayda, 65 yaş ve üstündeki hastalar ve yüksek riskli sitogenetikler de dahil olmak üzere tüm alt gruplarda gözlemlenmiştir. Ortanca OS Vd ile 25 ay saptandı ve SVd ile henüz ulaşılmadı. Yan etkiler açısından bakıldığında, toplam PN oranı SVd ile Vd’den anlamlı olarak daha düşüktü (% 32.3’e karşı% 47.1; P = .0013).

The most frequent treatment-related AEs (grade ≥3) for SVd vs Vd were thrombocytopenia (39.5% vs 17.2%, respectively), fatigue (13.3% vs 1.0%, respectively), and nausea (7.7% vs 0%, respectively).

Treatment discontinuation was similar in both arms (81% SVd vs 82% Vd). Disease progression was the most common reason for discontinuation (34% in the SVd arm vs 52% in the Vd arm). At 17.4 months follow-up, more deaths had occurred in the Vd arm (30%) than in the SVd arm (24%).

SVD’ye karşı Vd için en sık tedavi ile ilişkili advers olaylar (derece ≥3) trombositopeni (sırasıyla % 39.5’e karşı %17.2), yorgunluk (sırasıyla %13.3’e karşı %1.0) ve bulantı (sırasıyla %7.7’ye karşı %0) idi.

Tedavi kesilmesi her iki kolda da benzerdi (%81 SVd ve %82 Vd). Hastalığın ilerlemesi en sık tedavi bırakma nedeni idi (SVd kolunda %34, Vd kolunda %52). 17.4 aylık takipte Vd kolunda (%30) SVd kolundan (%24) daha fazla ölüm meydana gelmiştir.

Kaynak

1. Dimopoulos MA, Delimpasi S, Simonova M, et al. Weekly selinexor, bortezomib, and dexamethasone (SVd) versus twice weekly bortezomib and dexamethasone (Vd) in patients with multiple myeloma (MM) after one to three prior therapies: Initial results of the phase III BOSTON study. Presented at: ASCO20 Virtual Scientific Program. J Clin Oncol. 2020;38(suppl):abstr 7031.

Sonuç olarak; multipl miyelomlu hastalarda genel olarak bu veriler haftada bir kez [SVd] rejiminin yeni bir tedavi standardı ve en uygun üçlü tedavisi olabileceğini göstermektedir.

MİYELOM SİNSİ BİR HASTALIKTIR!

Multipl Miyelom nedir?

Multipl miyelom, kemik iliğinde yapılan plazma hücreleri adı verilen hücrelerde ortaya çıkan bir kanser türüdür. Plazma hücreleri, bağışıklık sisteminde önemli bir rol oynar ve yabancı mikroplarla savaşmak için gerekli antikorları üretir.  Plazma hücreleri anormalleşerek kanser hücresi haline geldiklerinde ve kontrol dışına çıktıklarında, bu hastalığa multipl miyelom adı verilir (Resim 1). Bir tek plazma hücresi kanserleşir, çoğalır ve miyelom hücrelerini oluşturur.  Miyelom hücreleri birçok farklı isimle bilinen anormal proteinler (antikor) yapar. Hücrelerin kanserleşmesi ve tüm kemik iliğini işgal eder düzeye gelmesi oldukça zaman aldığı ve bu dönemde genellikle herhangi bir bulgu görülmediği için sinsi bir hastalık olarak bilinir.

Resim 1: Multiple Myelom hastasının kemik iliğinin mikroskop altındaki görünümü

Sık görülen bir hastalık mıdır ve hangi yaşlarda görülür?

Multipl miyelom tüm kanserler arasında %1.8 oranında, tüm hematolojik kanserler arasında ise 2. sırada yer alır. Ortalama tanı yaşı 69 olup ileri yaş hastalığı olarak bilinir. Hastalığın %5’i 40 yaş altında görülebilir.

Hangi bulgu ve belirtilerle kendini gösterir?

En sık görülen bulgu kemik ağrısıdır ve kendini en sık bel ağrısı ile gösterir. Çok küçük darbelerle ya da darbe olmaksızın oluşan kemik kırıkları multipl miyelomu akla getirmelidir. Bunun dışında yorgunluk, halsizlik özellikle kan değerlerinin düşmesine bağlıdır. Kalsiyum değerinin yüksek olması ve böbrek fonksiyonlarında bozulmaya bağlı çok su içme, idrar sıklığında artış veya azalma olabilir. Bağışıklık sisteminin bozulmasına bağlı bu kişilerde sık infeksiyon görülebilir (zatürre, idrar yolu infeksiyonu vb). Nadir olarak bilinç değişiklikleri, kilo kaybı görülebilen bulgular arasındadır.

Tanısı nasıl konulur?

Doktorunuz fizik muayene, tıbbi sorular ve kişinin kanına ve kemik iliği hücrelerine bakan testlere dayanarak multipl myelom tanısı koyabilir.

Doktorunuz tarafından tıbbi geçmişiniz sorgulanarak sağlık alışkanlıklarınız, geçmiş hastalıklarınız ve tedavileriniz hakkında bilgi toplanır. Fizik muayenede önemli bir muayene bulgusu olmamakla birlikte kemiklerde dokunma ile hassasiyet, yüz ve ciltte kansızlığa bağlı solukluk görülebilecek muayene bulguları arasındadır. Kan testlerinde hastalığın aktivasyonunu gösteren bazı parametreler ile kanserli hücrelerin ürettiği anormal proteinlerin miktarına bakılır. Kemik İliği aspirasyon ve biyopsisi ile miyelom hücrelerine dönüşen anormal plazma hücrelerinin oranına bakılır. Bilgisayarlı tomografi veya PET ile kemiklerde veya herhangi bir organda hastalığa bağlı lezyon olup olmadığı araştırılır. Bu lezyonlar kemiklerde güve yeniği tarzında lezyonlar olabileceği gibi kemik veya diğer organlarda plazmasitom denilen kitleler şeklinde de görülebilir. Bazı genetik testler yapılarak hastalığın risk grubu belirlenmeye çalışılır

Nasıl tedavi edilmelidir?

Tedaviler standart doz kemoterapi, steroidler ve daha yeni hedeflenen ajanlardan (lenalidomid, talidomid, bortezomib, carfilzomib ve pomalidomid gibi) yüksek doz kemoterapisine ve kök hücre transplantasyonuna kadar uzanmaktadır. Bu ilaçların bazıları ağız yoluyla alınırken, bazıları damardan verilir. Bu tedavi yaklaşımlarının her biri tek başına kullanılabilmesine rağmen, iki veya daha fazla anti-miyelom ilacının kombinasyonları yaygın olarak kullanılır. Standart tedavilere ek olarak, yeni tedavileri ve kombinasyonları inceleyen klinik çalışmalar birçok hasta için ek seçenektir. Multipl miyelom için tek bir standart tedavi olmadığını akılda tutmak ve bu konuyu sizi takip eden hematoloğunuzla birebir tartışmak önemlidir.

Referanslar

  1. https://www.myeloma.org/sites/default/files/resource/patient-handbook.pdf
  2. https://www.cancer.org/cancer/multiple-myeloma.html
  3. https://www.uptodate.com/contents/multiple-myeloma-treatment-beyond-the-basics

INSIGHT MM: Myelom hastalığının içyüzünü anlama çalışması

Farklı etki mekanizmalarına sahip yeni ajanların piyasaya sürülmesiyle, multiple miyelom (MM) hastalarının sonuçlarında belirgin iyileşmeler gözlenmiştir. Bununla birlikte, klinik çalışmalarda görülen etkinlik çoğu zaman gerçek yaşam verilerinde görülmez ve bu platformda MM tedavilerinin etkinliği hakkında yeni verilere ihtiyaç vardır. INSIGHT MM, yeni tanı veya tekrarlayan / refrakter MM’li yaklaşık 4200 hastayı kaydeden, prospektif, küresel, girişimsel olmayan, bugüne kadar türünün en büyük çalışması olan gözlemsel bir çalışmadır. Çalışma, hasta özelliklerine, hastalığın klinik başvuru şekline, seçilen tedavilere, klinik sonuçlara (yanıt, tedavi süresi, bir sonraki tedaviye kadar geçen süre, progresyonsuz sağkalım ve genel sağkalım), güvenliğe, sağlık kaynaklarının tüketimine ve yaşam kalitesi üzerine etkisine yönelik nodern ve gerçek yaşam verilerini sunmayı amaçlamıştır. Keyifli okumalar…

Makalenin orijinal haline ekteki linkten ulaşabilirsiniz…