Araştırma, 31 Ocak’ta British Medical Journal adlı Tıp Dergisinde yayınlandı. Araştırmada, artmış kronik hastalık riskinin karaciğer, mesane, böbrek, mide, ağız ve kalınbağırsak kanser riskinde artışa neden olduğu gösterildi. Bu risk kötü yaşam tarzına bağlı elde edilen risk ile eşit bulundu. Bu nedenle araştırmacılar, “kronik hastalıkların veya bu hastalıklara ait biyolojik değişikliklerin en az sigara, alkol, düzensiz ve hatalı beslenme, obesite, hareketsizlik ve spor yapmamak gibi 5 kötü yaşam tarzı kadar bu kanserlerin nedeninde önemli bir rol oynayabileceğini” öne sürdüler.
Sigara, alkol, düzensiz ve hatalı beslenme, obesite, hareketsizlik ve spor yapmamak gibi 5 kötü yaşam tarzının kanserin önlenebilir nedenlerinden olduğu bilinmektedir. Araştırmacılar, kronik hastalıklara sahip olmanın da kanser gelişiminde risk faktörü olduğu bilinen kötü yaşam tarzı kadar katkısı olduğunu, bu nedenle kronik hastalıkların “gözden kaçırılmış bir kanser risk faktörü” olduğunu belirtmektedir.
400.000’den fazla erkek ve kadın üzerinde yapılan bir çalışmada, beş yaygın kronik hastalığın ve/veya bu hastalığa ait bazı belirteçlerin pozitif olmasının, yeni kanser vakalarının beşte birine ve kanser ölümlerinin üçte birinden fazlasına katkıda bulunduğunu ortaya koydu. Bu gözlemsel çalışmada standart tıbbi taramaya tabi tutulmuş kanser öyküsü olmayan 405.878 kişiden gelen veriler incelendi. Araştırmacılar, dünyadaki hastalık yükünün çoğunu oluşturan beş yaygın kronik hastalığın etkisini değerlendirdi. Hastalar yaklaşık 9 yıl takip edildi. Şeker hastalığı (diyabet), akciğer hastalığı; kalp hastalıkları, kronik böbrek hastalığı ve gut hastalığı olan ya da bu hastalıkların tanısında kullanılan tetkiklerin pozitif olduğu hastalarda, kanser görülme sıklığının ve kansere bağlı ölümlerin arttığı ve bu nedenle yaşam sürelerinin erkeklerde yaklaşık 13 yıl, kadınlarda ise 15 yıl ömrü kısaldığı bildirildi.
Araştırma, 31 Ocak’ta British Medical Journal adlı Tıp Dergisinde yayınlandı. Araştırmada, artmış kronik hastalık riskinin karaciğer, mesane, böbrek, mide, ağız ve kalınbağırsak kanser riskinde artışa neden olduğu gösterildi. Bu risk kötü yaşam tarzına bağlı elde edilen risk ile eşit bulundu. Bu nedenle araştırmacılar, “kronik hastalıkların veya bu hastalıklara ait biyolojik değişikliklerin en az 5 kötü yaşam tarzı kadar bu kanserlerin nedeninde önemli bir rol oynayabileceğini” öne sürdüler.
Mevcut kanser önleme stratejileri yaşam tarzı risk faktörlerine odaklanıyor ve kronik hastalıkları önlenebilir kanser risk faktörleri olarak görmüyor. Gelecekteki kanser görülme sıklığını ve kansere bağlı ölümleri tahmin etmek istiyorsak mutlaka kronik hastalıkların görülme hızını göz önünde bulundurmalı ve bunların tedavisine yoğunlaşmalıyız. Kronik hastalıkların başarılı bir şekilde kontrol altında tutulması veya tamamen tedavi edilmesi kanseri önlemede ve yaşam süresini uzatmada en etkili yol olacaktır.
Çalışmada, ayrıca, egzersizin kronik hastalıklar ve bunların belirteçlerinde düzelme sağladığı gösterildi. Düzelme sağlanan hastalarda ise kanser riski yaklaşık % 40 azalmıştır. Bu nedenle, siz değerli okuyucularıma, kanser ve diğer kronik hastalıkların riskini azaltmak için fiziksel aktiviteyi etkin, ucuz ve güvenli bir önleyici strateji olarak gördüğümü de özellikle ifade etmek istiyorum.
Sağlık ve umutla kalın…
Kaynak: Tu H ve ark. Cancer risk associated with chronic diseases and disease markers: prospective cohort study. BMJ 2018;360:134.
Prof. Dr. H. İsmail SARI
İç Hastalıkları ve Hematoloji Uzmanı