Anasayfa » Etiket: obesite

Etiket Arşivi: obesite

GASTRİK BYPASS AMELİYATI: KANSIZLIK RİSKİ İÇİN TAKVİYE GEREKLİ Mİ?

“Stanford Üniversitesinde yapılan araştırmada 10 yıl boyunca obesite için gastrik bypass ameliyatı olan hastalar tarandı. Ameliyat öncesi hastaların sadece %20’sinde kansızlık mevcut iken, yıllar içinde bu oranın artarak %47 seviyesine yükseldiği görüldü.”

Roux-en-Y Gastric Bypass (mide baypası) obezite cerrahisinin “altın standart” ameliyatı olarak uzun yıllardır uygulanmaktadır. Mineral ve vitamin eksiklikleri en sık görülen yan etkilerdir. Uzun dönemde anemi riskinin olup olmadığı, anemi için ek takviye gerekip gerekmediği tartışma ve merak konusu olmuştur.

Bu konudaki klinik araştırma ünlü bir cerrahi tıp dergisi olan “JAMA Surgery” dergisinde yayınlandı. Stanford Üniversitesinde yapılan araştırmada 10 yıl boyunca obesite için gastrik bypass ameliyatı olan hastalar tarandı. Ameliyat öncesi hastaların sadece %20’sinde kansızlık mevcut iken, yıllar içinde bu oranın artarak %47 seviyesine yükseldiği görüldü.

10 yılın sonunda anemi nedenleri gözden geçirildiğinde, başlıca anemi nedenlerinin demir, vitamin B12 ve folat eksikliğine bağlı olduğu belirlendi. Nadir olarak bakır, vitamin A ve selenyum eksikliği ve ameliyat yerinde oluşan ülserlerden kanama da nadir olan diğer kansızlık nedenleri olarak saptandı. Araştırmayı yapan bilim adamları, gastrik bypass sonrası gelişen aneminin düzeltilmesi için, hastaların yakın takip edilerek anemiye neden olan vitamin ve mineral eksikliğinin tesbit edilmesini ve buna göre takviye verilmesinin önemli olduğunu özellikle belirtiyorlar.

 

Sağlık ve umutla kalın…

Prof. Dr. H. İsmail SARI

NEDEN KANSERE YAKALANDIM?

Neden ben? Niçin bu hastalık beni buldu?

Kansere yakalanan kişinin en çok sorduğu sorudur yukarıda yazdıklarımız. Bugün için kanser nedeni tam olarak bilinmese de suçlanan pek çok neden var. Aslında vücudumuzda her gün milyonlarca kanser hücresi oluşuyor. Fakat vücudun bağışıklık sistemi bu hücreleri kısa süre içinde kanser haline gelmeden yok ediyor. Bağışıklık sisteminin çeşitli nedenlerle işlevselliğinin bozulması, bu dengeyi bozarak kansere yol açabiliyor. Bu nedenleri önlenebilir ve önlenemeyen olmak üzere iki başlık altında toplayabiliriz. Şimdi bu nedenlere kısaca göz atalım.

ÖNLENEBİLİR NEDENLER

-Sigara

Sigara ve tütün kullanımı başta akciğer, mesane, gırtlak (larinks), ağız, yemek borusu (özefagus) ve pankreas kanserinin başlıca nedenidir.

-Alkol 

Aşırı alkol tüketimi, ağız, gırtlak, böbrek, üst solunum yolu ve meme kanserlerine neden olabiliyor.

-Düzensiz ve hatalı beslenme

Kanserin en önemli nedenlerinden biri hatalı beslenmedir. Doymuş yağ oranı yüksek, sebze ve meyvenin yeterli kadar yer almadığı beslenme alışkanlıkları, başta kolon (kalın bağırsak) kanseri olmak üzere meme ve gırtlak kanserine yakalanma riskini artırmaktadır.

-Obesite (aşırı kilolu olma durumu)

Obesite karaciğer, mesane, meme kanseri ve bazı lösemi tiplerine yol açabilir.

 

-Hareketsizlik ve spor yapmamak

Başta kolon kanseri olmak üzere birçok kanser türüne yakalanma olasılığını ciddi şekilde artırıyor.

-Virüsler ve bazı bakteriler

Çalışmalar bazı virüs ve bakteri tiplerinin bazı kanser türleri ile direk ilişkili olduğunu göstermiştir. Human papilloma virüs ve rahim ağzı kanseri ilişkisi, hepatit C, HIV (AIDS) ve lenfoma ilişkisi ilk aklımıza gelen örnekler olarak sayılabilir. Yine Helikobakter pilori adı verilen bir bakterinin mide ülseri ve kanseri gelişiminde rol oynadığı bilinmektedir.

-Radyasyon ve ultraviole (UV) maruziyeti

. Ultraviole ışınlar özellikle cilt kanseri gelişiminde rol oynarken, radyaaktif maddeler başta hematolojik kanserler olmak üzere tüm kanser türlerininin gelişiminden sorumludur

-Kanserojen ortamlar

Asbest, arsenik, benzen gibi kanserojen maddelerin bulunduğu ortamlarda uzun süre kalmak kansere yol açabilir.

-Çevre kirliliği ve tarım ilaçları

Su, hava ve toprak kirliliği, dünyadaki kanser vakalarının yüzde 1 ile 4’ünün sorumlusu.

ÖNLENEMEYEN NEDENLER

-Yaşlanma

Kansere yakalanma riski, yaşlandıkça artıyor. Kanser oranı yaşlılar arasında daha fazla, tedaviye yanıt daha azdır. Yaşlanma ve kanser konusunu ayrı bir başlık altında toplayacağız.

-Irk ve etnik köken

Bazı kanser türleri, o yörenin genetik özelliklerine göre belirli ülkeler veya coğrafi bölgelerde daha az veya daha çok görülebilir. Bölgenin beslenme alışkanlıkları ve hayat stili kanser gelişiminde büyük rol oynar. Örneğin uzak doğuda tütsülü deniz ürünleri tüketimine bağlı mide kanserine yakalanma oranı oldukça yüksektir.

-Kalıtım

Anne ve babamızdan veya daha önceki kuşaklardan gelen genlerin neden olduğu kanser hastalıkları, dünyadaki kanser olgularının yaklaşık yüzde 4’ünü oluşturmaktadır. Vücutta kansere yol açan genlerin çeşitli nedenlerle aktifleşmesi ya da tam tersi olarak kanseri baskılayan genlerin sessizleşmesi kanser oluşumuna neden olabilir.

-Cinsiyet

Bazı kanser tipleri sadece erkek ya da sadece kadınlarda görülmektedir. Prostat ve meme kanseri bu konuya örnek olarak verilebilir.

Sonuç olarak, kansere yol açan nedenlere bakıldığında önlenebilir nedenlerin daha fazla olduğunu ve bu nedenlerin özüne bakıldığında ise maalesef modern toplum düzeninin yaşam tarzımızı kötü yönde değiştirerek kansere yakalanma riskimizi artırdığını görüyoruz. O halde bu günden başlayarak kendimiz ve ailemiz için bazı kararlar almalı, yaşam tarzımızı sağlık yönünde değiştirerek kendimizi, ailemizi ve çevremizi bu yönde motive etmeliyiz. Sağlık ve umut dolu günler…

Prof. Dr. H. İsmail Sarı

İç Hastalıkları ve Hematoloji Uzmanı